Ağır spoiler içerir demedi demeyin!
Bu film çok şey
anlatıyor, anlayana tabii. Sadece ‘Al Pacino ne oynamış be abi’ modunda
izleyenlerin ve Charlize Theron’un vücuduna odaklananların anlamamış
olması doğal.
Filmin adı ve afişi izlemeden bir şeyler
canlandırdı kafamda. Pacino’yu ilk gördüğüm sahnede gözlerinden anladım
insan görünümlü bir şeytan olduğunu. Lafın gelişi değil, adam bildiğin
insan suretinde bir şeytan.
Ama spoiler var demiştim =).
Zaten bir ‘Rosemary’s Baby’ havası mevcut filmde. İzleyen anlar onun
spoilerını vermeyeyim bari. Keanu Reeves’in kendini vuracağı da apaçık
belliydi ki zaten şeytana kurşun işlemiyordu, tek çıkış yolu
intiharıydı. Amma ve lakin filmin en baştaki davaya döneceği, avukatın
bizi taa lavaboda aynanın önünde beklediği tabii ki aklımın ucundan
geçmedi. Evet, meğersem tüm yaşananlar bir anlık hayalmiş.
Keanu
Reeves hiç dava kaybetmemiş bir avukattır ve kendini çok beğenir. Daha
sonra babası olduğunu öğreneceğimiz Al Pacino ona reddemeyeceği bir
teklif yapar ve avukat onun şirketi için çalışmaya başlar. O kadar
kaptırır ki kendini işine ve paraya, karısıyla arası fena açılır, hatta
kadın delirir sonra yalnızlıktan. Avukat dava kaybetmemek uğruna
suçluları dahi beraat ettirir.
Avukat aslında şeytanın oğludur
ve şeytanın amacı oğlunu kullanarak daha fazla insana ulaşmaktır. Hatta
çok yerinde bir sözü vardır: “ Aklı başında olan kim 20. yüzyılın
tamamen benim eserim olduğunu inkar edebilir ki ? ”
Oğlum bu söz
var ya bu söz, günümüz dünyasının kısmi özeti. Aklı olan anlar zaten.
Her geçen gün ne kadar da yozlaşıyoruz. İşin acı kısmı yozlaştığının
farkında bile olmayanlar !
Neyse, film çok şey anlatıyor demiş
miydim? Günümüz insanına, adalet sistemine ve avukatlara bayağı bir
giydirmiş, çok güzel olmuş, çok da yakışmış.
Para, şöhret,
gösteriş, kibir. Hepsi yanlış yola giden birer hile. Filmde kendi
ağzından duyuyoruz şeytanın: “Günaha açılan kapı; büyük, geniş ve
cezbedicidir.”
Karısı hastaneye yatarken avukata ne der bilir
misiniz? “Bunların neden olduğunu biliyorum. Para yüzünden. Kanlı para.
İkimiz de bundan içtik. Bunu biliyorduk. O davaları kazanmak, paraları
almak. Onların suçlu olduğunu biliyorduk. Ama sen yine de kazanmaya
devam ettin. Her seferinde. Bense aynada kendime bakamıyorum. Çünkü bir
canavar görüyorum.” Kadın haklı dağılın..
Gördüğü hayalden sonra
aklını başına alır Keanu. Hiç dava kaybetmemiş ve kendimi beğenmiş
avukatımız egosunu ayaklar altına alıp barodan atılacağını bilmesine
rağmen davadan çekilir.
Eh be abim sen vazgeçtin suçluyu savunmaktan da, paraya tapan çok. İlla bulunur şeytanın avukatlığını yapacak birileri.
Salondan ayrılır ayrılmaz gazetici peşinde dolanır: ‘Televizyona çıkıp
olanları anlat ve star ol’ . Önce reddedilse de 10 saniyede aklını çeler
avukatın . Yani kibrinden vazgeçtikten hemen sonra şöhret peşine düşüp
tekrar kibrine yenilir. Ne ironi ! Annesi demişti ama çok sever
gazetelere çıkmayı diye.
Sonra anlarız ki gazeteci aslında Al Pacino’dur. Şeytanın ta kendisi.
Vee bu olay üstüne şeytan özlü sözünü tekrarlar: “ Kibir kesinlikle en
gözde günahımdır ”. Zaten şeytan değil miydi kibri yüzünden lanetlenen ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder