Geçen Haftaki Fenerbahçe-Bursaspor maçıyla ilgili yazım.Biraz geç oldu ama ilk yazım olduğu için buraya atıyorum.
42 bin 940. Fenerbahçe sevgisiyle
stada gelen bayan ve çocuk sayısı.Zor günlerden geçen bu kulübe
en az bizler kadar, futbol fanatiği erkekler kadar sahip
çıkıyorlar.Helal olsun! Eksik olmasınlar yine ellerinden geleni
yaptılar organize eksikliği olsa da hepsine bir teşekkürü borç
bilirim.Ellerini açıp gol yemeyelim diye dua eden teyze de hoş bir
tebessüm bıraktı yüzlerimizde.
***
Gelelim tekniğe taktiğe.Sanki
Samsunspor maçının ilk yarısını izler gibiydik.Hızlı ve
baskılı oynamaya çalışan bir takım...Her zamanki ağır ve
rölanti temposundan uzak bir görüntü...Ama yine az pozisyon ve
tek şutta gol.

Samsun maçının ilk yarısındaki
gibi istekli ve tempolu bir Alex vardı ve yine Emre yoktu.Tüm
ataklar onun önderliğinde.O yoksa pozisyon da yok şut da yok.3
haftadır kayıpları oynayan Stoch'un da payı büyük Alex'in
sivrilmesinde.Sazı eline almak zorundaydı 'Kaptan' yine ve aldı
da.Ama bu kez sanki Emre'nin rolünü üstlenmeye çalışır
gibiydi.Başka bir açıdan bakarsak kaptanlığın getirdiği
sorumluluğu fazlasıyla göğüsleyen bir Alex vardı.Alex'e bu
kadar bağımlı bir Fenerbahçe var belki ama yine söylüyorum
Emre'siz bir Fenerbahçe düşünemiyorum.Hızlı presle top kapıp,
kaptığı topu rakip yarı alana taşıyan, oyunu açan, öldürücü
pasları atabilen bir Emre olmadan vasat bir orta saha
Fenerbahçe'ninki.Fazla özelliği olmayan sıradan bir orta saha
Cristian ve Selçuk ikilisi.Bunlara bal yapmayan arı Topuz'u da
katabiliriz.Emre'nin olmaması demek Alex'e fazladan yük bindirmek
demek.O da insan, hem de 34 yaşında.Ha bir de 'antrenör
tasarrufu' konusuna da değinmek lazım.Sarı kart sınırında olan
Gökhan'ın ve Emre'nin oynamamasını antrenör tasarrufu olarak
tanımladı Aykut hoca.Doğru buluyorum bu kararı.Orhanla Selçuk da
kendini gösterme fırsatı buldular, fena da oynamadılar.Ama
takviye şart merkeze.Hele ki şampiyonlar liginde oynanacaksa ve
hele ki Emre sezon sonu ayrılacaksa en az 2 takviye şart!
Yine aynı hastalık.Kaleyi bulan ilk
topta Alex'in güzel golüyle soyunma odasına 1-0 önde gitti
Fenerbahçe..Gitmez olaydı! Aynı hastalık baş gösterdi.Yine
yaslandılar, yine savunma yine savunma...45 dk kaleye bulan tek şut
yok.Bu kısmı sabaha kadar eleştirmek istiyorum ama Aykut hocam
demiş ya bu sene namus senesi o yüzden girmiyorum buraya.
***
Ayrıca bir parantez açmak gerekir ki
kaptanımız içimizden biri olduğunu bir kez daha
kanıtladı.Şehitlerimizin adının yazılı olduğu tişörtüyle
beni benden aldı.Kimine göre göstermelik belki.Belki ben de öyle
düşünürdüm Fenerli olmasam.Ama Fenerli olduğum için değil,
Fenerli olmamdan dolayı Alex'i tanıdığım için eminim ki tüm
samimiyetiyle giydi o tişörtü.Adamsın Alex, adam gibi adam.Bir
kez daha şehitlerimizi saygıyla anıyorum.Allah rahmet eylesin,
başımız sağ olsun..